BİLGİÇ HEYBELER

Okumak, insanoğlunu diğer varlıklardan ayıran temel özelliklerdendir. Kendimizi ifade etmek, geliştirmek, düşüncelerimizi net bir şekilde aktarmak için okumaya ihtiyacımız vardır. Okumak, okuduklarımızı anlamak ve yorumlamak bizi biz yapar. Hayatı kendi penceremizden görmemizi sağlar. Bu pencere o kadar renklidir ki okudukça hayal gücümüzü artırır; gökkuşağının kusursuz uyumu gibi bizi hayatın renklerine dahil eder.

Kitap okumak, ruhumuzu iyileştirdiği gibi farklı dünyalara misafir olmamızı da sağlar. Gitmek isteyip gidemediğimiz yerler, olmak isteyip olamadığımız zaman yolculuğunun içinde buluruz kendimizi. Tecrübe edemediğimiz olayları, bilmediğimiz birçok bilgiyi, tanımadığımız insanları bir anda avucumuzun içine misafir eder kitaplar. Dünya içinde bir dünya varsa o da kitaplardır.

 Bir kitabı elimize alıp okumaya dalınca sanki başka bir aleme geçer gibi hissederiz kendimizi. Bunu sağlayan kitaplardır.  Okuma kültürü oluşturmak ve kitap okumayı daha eğlenceli  hale getirmek için öğrencilerimizle "Bilgiç Heybeler" projemizi uygulamaya koyduk. Türkçe öğretmenimiz Tuğba YEŞİLMEN´in  öncülüğünde  yürütülen projede öğrenciler yaparak yaşayarak ve okuyarak zaman geçirdiler. "Bilgiç Heybeler" okuma minderleri oluşturmak için yün, kumaş, iğne-iplik kullandılar. Minderlerin arka kısmına kitap cebi yaparak hazinelerini(kitaplarını)oraya yerleştirdiler. Sonra heybelere askılar eklediler. "Çok gezen mi çok okuyan mı bilir?" tartışmasına farklı bir bakış açısı getiren "Bilgiç Heybeler" , "Hem gezer hem okur hem de biliriz." dediler.

Bu paroladan yola çıkan "Bilgiç Heybeler"; doğanın güzelliğine eşlik ederek öğretmenleri ile birlikte okudular, gezdiler, eğlendiler.

Çünkü onlar "Kitap okumadan meydan okuyamazsınız." sözünün hakkını vermek istediler.